Uzay Nedir?
Bir dünyalının bakış açısına göre, uzay ya da feza, Dünya’nın atmosferinin dışında kalan, diğer gök cisimleri arasında yer edinen, gök cisimleri hariç, evrenin geri kalanındaki sonu olmadığı düşünülen boşluğa verilen isimdir.
Bir dünyalının bakış açısına göre, uzay ya da feza, Dünya’nın atmosferinin dışında kalan, diğer gök cisimleri arasında yer edinen, gök cisimleri hariç, evrenin geri kalanındaki sonu olmadığı düşünülen boşluğa verilen isimdir.
Uzay, madde ve enerjiden meydana gelen bir yapıya sahiptir. Uzayda yeryüzündeki bütün kanun, prensip ve kurallar büyük ölçüde değişir ve gerçekliğini kaybeder. Albert Einstein’nin görelilik teorisine göre uzay elastiki bir yapıya sahiptir. Uzay’da zaman kavramı yoktur, zaman insanların ileri sürdüğü bir kavramdır.
Atmosfer ile uzay arasında kesin bir sınır bulunmamaktadır ancak dünyamızın atmosferi ise yukarı çıkıldıkça incelmektedir. Uzayın ortalama sıcaklığı -270, mutlak sıcaklığı ise ortalama sıcaklığından farklı olarak -270 santigrat derecedir. Uzaydaki uzunluklar ise uzayın kendine has bir ölçü birimi olan ışık yılı ile ölçülür. Işığın tam bir yılda alığı yola ışık yılı denir.
Uzayda tahminen milyonlarca, hatta milyarlarca galaksi var olmaktadır, bu tahmini galaksiler ise araştırmalara göre milyonlarca sistemler, gezegenler, asteroid ve meteorlardan meydana gelmektedir. Bu cisimler büyük hacimli ve kütleli cisimlerdir.
Uzay; karanlığı, boşluğu, büyüklüğü ve olayları insanlar için ilgi çekici, karmaşık ve araştırmaya değer olmuştur. Bu yüzden insanlar her devirde uzaya merak sarmıştır. Bu yüzden insanlık sürekli uzayın derinliklerini keşfetmek için icatlar yapmış ve var olan icatları geliştirmişlerdir.
Uzay ile ilgili hem en önemli hem de ilk olan icat teleskoptur. İnsanlar teleskopla yeni cisimler gördükçe uzaya merak sarmıştır. Devir değiştikçe insanlar daha güçlü ve dayanıklı icatlarla uzayı incelemiş ve bu sayede insanlığın uzay hakkındaki bilgi birikimi her geçen gün artmıştır. Bununla yetinmeyip daha ilerisini keşfetmek isteyen bilim adamları uzaya giderek daha fazla bilgi birikimi yapmıştır.
20. Yüzyılın ikinci yarısında ise dünyada uzaya yönelim artınca devletler tarafından uzay ile ilgili sanayinin üretimi ve geliştirilmesi desteklendi ve bu sayede güçlü füzeler üretme, yapma uydular geliştirme, ileri düzey teleskoplar üretme, uzay gemileri ve uzay istasyonları yapmayı başarmıştır. Uzay araştırmaları ise geniş bir araştırma alanına sahiptir. Ayrıca insanlar uzayı araştırmak için “astronomi” bilimini ortaya çıkardı ve bu sayede uzaya yönelim artmıştır.